TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi: Seçimde adayım ya da değilim demem doğru olmaz
Son zamanlarda gergin günlerin yaşandığı Türk futbolunda eleştiri oklarının hedefinde olan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, başkanlık seçimine dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Büyükekşi’nin konuşmasından satır başları;
“LALIGA’DA OLMAYAN TEKNOLOJİ BİZDE VAR”
“Futbolun geleceğine dair ciddi adımlar atıp, önce TFF’nin kurumsal yapısını değiştirdik. 100’den fazla bankamatik çalışanı vardı. Elbette bu bir rahatsızlık yaratacaktı! Bu değişim, bir kesimi mutlu etmedi. Hakemler dünyanın her yerinde tartışmalı. Bugün El Clasico’da hâlâ top çizgiyi geçti mi geçmedi mi tartışılıyor. Orada olmayan teknoloji bizde var. Bizde böyle bir tartışma mümkün değil. İtalya’dan sonra yarı otomatik ofsayt sistemini uygulayan ilk ülkeyiz. İspanya ile birlikte VAR kayıtlarını açıklayan iki ülkeden biriyiz.”
“TFF’Yİ ELEŞTİREBİLECEKLERİ NE VAR?”
Tüm bu kararları kulüplerimizle birlikte aldık. ‘Yabancı VAR’ dediler, onu da uygulamaya başladık. Hakem polemiğini bir kenara koyun, TFF’yi eleştirebilecekleri ne var? 100’e yakın proje yapmışız, bunları konuşmaktan o projeleri konuşamıyoruz. VAR kayıtlarını açıklamaya başladık. İspanya’dan sonra ilk biz yaptık. Yarı otomatik ofsayt sistemini kulüplerimize 1 lira maliyet yaratmadan hayata geçirdik. İtalya ve bizde var sadece.
“YABANCI GÖZLEMCİ GETİRDİK”
Yabancı gözlemci getirdik. Ki burada yabancı – yerli gözlemcilerin raporları birbiriyle çok uyumlu. Yabancı VAR uygulamasını başlattık. Orada da kriterimiz var. İtalya, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda ve İspanya federasyonları ile sınırlıyız. En üst düzey hakemleri buraya getirmek niyetindeyiz.
“İSTEMEDİLER”
Süper Kupa sürecinde de kara bir propaganda ile yanlış bilgilerle TFF’yi hedef tahtasına koymak istediler. Süper Kupa’nın Şanlıurfa’da o tarihte oynanmasına iki kulüp de tam iki ay önce onay verdi. Hiç itiraz olmadı. Sonrasında Trabzon spor – Fenerbahçe maçının ardından ‘Süper Kupa ertelensin. Avrupa’daki tüm takımların maçları ertelendi. PSG’nin, Olympiakos’un maçları ertelendi’ dediler. Oysa ki 7 Nisan maçları değil 14 Nisan maçları ertelendi. Biz de ’14 Nisan’daki Karagümrük maçınızı erteleyelim’ dedik. İstemediler! Yazı yollayıp, ‘Erteleme istemiyoruz’ dediler. Riyad’da, Şanlıurfa’da kulüpler ne istediyse onu yaptık. Tüm bunlara genel bir fotoğraf olarak bakın, TFF’nin kabahatli olduğu yer neresi!
“ŞU ANA KADAR 8 KULÜP İMZA VERDİ”
İmza toplama sürecinde bir dolu karalamayla karşılaştık. Kulüplerin demokratik hakkına saygı duyduk. Hâlâ da saygı duyuyoruz. TFF ana statüsü, maddeler, hukuksal çözümler net. Üstelik daha 3 yıl süremiz varken, olağanüstü genel kurul kararı aldık. Kim yapar bunu! Ama azınlıktaki bazı kulüpler demokratik yollarla imza toplamak yerine başka yollara saptılar. Şu ana kadar 8 Süper Lig kulübü imza verdi, bir başkan verdi. Alt liglerde imza verenlerin tamamı, bir alt lige düşenler ya da düşmesi muhtemel olanlar. Yaklaşık 3 hafta geçti, TFF’ye ulaşan imza sayısı 60 civarı. Birkaç kulüp, tüm kulüpler adına konuşma çabasında.
“AVRUPA’DA EN FAZLA GETİREN 3. İSİM SPONSORLUĞU”
Finansal konularda hep kulüplerimizin yanında olduk. Naklen yayın ihalesi, gelir getirici diğer modeller yanı sıra isim hakkından kimsenin hayal etmediği bir para aldık. Trendyol ile 700 milyon liralık anlaşmamız var. Avrupa’da en fazla gelir getiren 3. isim sponsorluğu bu. Sponsorluk gelirlerinde yüzde 230 civarı gelir artışı sağladık. Naklen yayın ihalesinde sezonluk ödeme TL iken, yarısını döviz yarısını da TEFE/ TÜFE’nin üstünde olacak bir şekilde yayıncıya kabul ettirdik. Tüm bunları ‘TFF problemli’ denilen bir dönemde yaptık. Bakın, bazı kulüplerin gece maçları nedeniyle yıllık elektrik harcaması 30 milyon TL civarında. Karaman’da kulüplere güneş enerjisi tesisi için arsa tahsisi aldık. Malatya’da da TFF için GES tesisi için arazi tahsisi sağladık. AKSA ile çalışıyoruz. Böylece TFF tesislerinde yeşil enerji ile sürdürülebilirlik atılımı yapacağız. Kimin aklına gelirdi. Tamamen kişisel ilişkilerim ve TFF yönetimindeki arkadaşlarımızın bireysel çabaları, bakanlıklarımızın, bürokrat dostlarımızın katkılarıyla bu imkanlara ulaştık. Bugün 30 milyon TL’ye Süper Lig’de 2-3 oyuncu oynatan kulüp var. Onlara 3 transfer yapmışız gibi düşünmek lazım.
“ADAYIM YA DA DEĞİLİM DEMEM DOĞRU OLMAZ”
Başkanlık sorunuza gelince. Ben zaten şu anda başkanım. Bir hamle yapacak pozisyonda değilim. Orada da çirkin bir propaganda var. Yalan yanlış ‘Aday oldu, karar aldı’ diyen de var; ‘istifa etti, edecek, haftaya, bir dahaki aya’ diyen de var. Şu an için yüzde 50-50 diyelim. ‘Adayım ya da değilim’ demem doğru olmaz. Lig bitsin, futbol ailesinin genel beklentilerine bakalım. Kim burada, kim değil netleşsin! Projelerimizi gerçekleştirmek için hala uygun koşullarımız var mı bakalım, o zaman karar veririz. Ama futbol kamuoyu şunu bilsin, profesyonel iş hayatımda da TFF başkanlığımda da koltuktan güç almak için koltuğa oturmadım, oturmam!
“NİYET YENİ SEZON PLANLAMASI DEĞİL BAŞKA BİR ŞEY”
Kulüpler demokratik haklarını kullanmalı elbette. Şeffaflık, adalet, demokratik yöntemlere sırt çevirmemiz mümkün değil. Ancak bazı kulüpler farklı yöntemler uygulamaya başladı. ‘Tarih geç’ dediler, bahane ürettiler. Bakın biz seçildiğimizde bir dolu soru işareti vardı. Şimdi 3 temel konu var. Birincisi, yabancı oyuncu kuralını aylar önce kulüplerin onayıyla düzenledik. İkincisi tarihin en karlı naklen yayın anlaşmasını imzaladık, burada da kulüplerle birlikte hareket ettik. Üçüncüsü harcama limitleri.. O da hazır ve haziran ayında ilan edilecek. Bu şartlarda 18 Temmuz neden geç bir seçim tarihi oluyor? Buradaki niyet yeni sezon planlaması değil başka bir şey.
Kulüpler, kurulların değişmesi gerektiği argümanını kullanıyor. ’18 Temmuz geç olacak’ demelerinin bir sebebi bu. Maalesef yanlış bilgiler servis ediliyor. Bu kurullar atandı. İstifa etmedikleri sürece görev sürelerinin sonuna kadar devam edebilirler. Hukuksal karşılığı bu. Azınlıktaki bir grup, bu gerçekleri bildiği halde kamuoyu önünde böyle konuşmuyor. Maalesef küçük bir grup, çoğunluk adına hareket etmeye çalışıyor. Futbol ailesinin tamamını temsil etmiyorlar. Geride kalan süreçte de bunu birkaç olayla deneyimledik. Son olarak Kulüpler Birliği açıklaması ve sonrasındaki beyanlar en ciddi örnek.
“YÜZDE 70 BOT HESAP”
Eleştirmek ile saldırmak ve iftira atmak arasında büyük bir fark var. Ana akım medyadaki eleştirileri görüyoruz, yorumcumların fikirlerine saygı duyuyoruz. Spor gazetecilerinin neredeyse tamamı, belli bir disiplinle ve ahlaki değerlerle habercilik yapıyor. Ama sosyal medya ve bazı youtube kanalları öyle değil. Zaten onları spor medyası olarak görmüyoruz. Hukuksal mücadelemiz devam ediyor elbette. Ama tespit zamanı geldiğinde yüzde 70’e yakınının bot hesap ve trollerden oluştuğunu görüyoruz. Buradaki niyet TFF’yi yıpratmakla birlikte hakemler üzerinde baskı kurmak. Bakın Halil Umut Meler ve ekibi EURO2024 kadrosuna seçildi. Liverpool – Atalanta maçını yönetti yakın zamanda. Önümüzdeki süreçte de Avrupa’da görev alacaktır, inanıyorum.
“MİLLİ TAKIMA SİPER OLURUZ” | “EURO 2024’te Allah izin verirse, yurt dışındaki nüfusumuzla birlikte toplam 100 milyon insan, Ay-Yıldızlı zaferlerle sevinmek istiyoruz. Milli takım başarılı olursa üzülecek kimse var mı, elbette yok. Amacımız, Almanya’da olabilecek en büyük başarıyı yakalamak. Bakın EURO2024’e tarihte ilk kez grup lideri olan bir milli takımımız var bu dönemde. Tarihte ilk kez Avrupa Şampiyonluğu’na ev sahipliği (EURO2032) yapacak bir ülke var. Bu TFF yapmadı mı bunları.. Geçen yıl kusursuz bir Şampiyonlar Ligi Finali’ni İstanbul’da organize etmedik mi.. Yalanlar, iftiralar ve kara propagandalarla bu tarihi hamlelerin üstü örtülmeye çalışılıyor. Milli takımın tarihi bir sınav vereceği şampiyona esnasında genel kurullarla, iddialarla, muhtemelen gerçek dışı bilgilerle bir seçim süreci yaşanmasına müsade edemezdik. Olmazsa olmazımız milli takımın başarısı. Hocamız Montella’da da, oraya gidecek milli evlatlarımıza da kendimizi siper ederiz.”
“INFANTINO’YA PROJEYİ ANLATTIK, ŞAŞIRIP KALDI”
FIFA ile ilişkilerimiz kötü diyerek bir dolu komplo teorisi üretiyor, iftiralar atıyorlar. ‘Kayyum da geliyor’ demişlerdi. Öyle değil. Bizzat FIFA Başkanı Infantino, akademi projemiz nedeniyle bizi tebrik etti. Altyapıda 10+1 antrenöre tam 1 yıl eğitim verdik. 6 ay maaşlarını ödeyip, kulüplere kazandırdık bu hocaları. Sadece 6 ayda 500 bin çocuğa ulaşıp, eğitimlerini koordine ettik. Size bir rakam vereyim, UEFA ve FIFA yıllardır yürüttüğü projede 230 bin çocuğa ulaşabilmiş. Infantino’ya projeyi anlattık, şaşırıp kaldı. ‘Lütfen beni de lansmana çağırın’ dedi. Double Pass ile altyapı yatırımları dışında Milli Eğitim, Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim okullarında 16 pilot ilde temel futbol eğitimi başlattık. Yeni hedefimiz 1 milyon çocuğa ulaşmak.